Sobayı yaktım
Çıtır çıtır odun sesleri arasında
Çamla yaktım sobamızı
Bir divan kurdum
Üzerine etamin örtü, kanaviçe yastık kılıfı
Etekleri satenden al renginde, pilili kırılmış
Meyveler soydum, tabakta
Elma, portakal dilimledim
Oturdum sobanın karşısına ve
Düşlüyorum, düşünüyorum...
Kapının vuruşlarını bekliyorum
Dışarda ayaz bir hava soğuk
Camlar buğulu şekiller çiziyorum işte
Parmağımla şekiller çiziyorum
Çocuksu gevezeliğimle
Düşlüyorum düşüncelerimi işte...
Geldin işte koşuyorum delice
İçeri giren yorgun adamım
Sarılmak istiyorum sana
İçimden geldiğince
Anlatamadığım,anlayamadığın biçimde
İçimden geldiğince işte
Utangaç bir kadın körpeliğiyle
Sarılıyorum işte
Tüm duygularına duygularımla
Seni seviyorum
Eşimsin her şeyim
Seni seviyorum
Yüreğimden seviyorum içimden
Gönlümden seviyorum işte
Anladığın şekilde...
Yarın pazar!
Ne mi yapacağım
Temizlik, yemek, ütü
Çocuklarım, eşim
Yürek dolusu düşüncelerim
Dinleneceğim işte
Nasıl dinleneceksem
Sağ olun dostlarım
Yüreğimde yaşayanlar
Sağ olun
Sevdiklerim
Can yoldaşlarım
İnsan kardeşlerim...
Yüreğime bastım bağrıma basar gibi
Bütün sevgileri, acıları
Yüreğimin kanatlarına takıp uçurdum bir bir
Gökyüzüne tüm sevgilerimi
Tanrıma ulaşsın diye..
Yoğun biriyim bilirim yoğunluğumu
Ağırlığımla yaşarım
Duyularımda, duygularında
Uçuşan kar tanelerinde
Yaşarım ayazlı gecelerde, kışlarda
Baharlarda, yazlarda yaşarım yoğunluğuna
Anlarımda yaşarım anılarımda
Geleceğime ekerim umutlarımı
Düşlerimde yaşarım içimden geldiğince
Yaşarım işte...