Kölesi oldum;
Savunduğum tüm değerlerimin
kölesi oldum bir bir ..
Senin , işimin , ailemin
çocuklarımın kölesi oldum
en çok da sevgi ve barışın
kölesi oldum
kavganın, zulmün ,
işkencenin bayrağı oldum
zaferi oldum acıların ...
Beraatıma ..
Kendimi yargılıyorum huzurumda
bir bir yaşadıklarımı yargılıyorum yargısızca
bir bardak taze demli çay sıcaklığında ..
Gözüme miller çekilmiş,
gençliğimi yargılıyorum hesapsızca
çocukluğumu özlüyorum,
kadınlığımı yargılıyorum ortada
çağlayan yaşamımı yargılıyorum
sorgusuz  , sualsiz , hesapsız
sahipsiz beni yargılıyorum işte ....
Kimsesiz ,garip bir kadınım işte
dünyalıyım,geçici,fani
beraatımı istiyorum sadece ...
Dillerde gezmek, gönüllerde yaşamak
harcanıp yaşamak bir bir
köşelerde bucaklarda değil
gönüllerde yaşamak isteğim
kahpe kurşunlarda , vurgunlarda,
ayılmadan yaşamak cesaretimle
gücümle kuvvetimle ;
yaşamak isteğimdir bu
Yıllar geçmiş akıp gitmişti
çok şeyi bulmuştum yitirme pahasına
 nasıl çıktın öyle acımasız
hançerinle yaraladın beni yürekten
önce kendini vurdun sonra beni !
Yorgunlarda yaşadık bu sevdayı ,
söylemlerde çağırdık bu türküyü ,
salınamadım şöyle içimden geldiğince
sarılamadım doyasıya ,
burnumda tüten bir sevdaydın
karlı günlerde;
 güneşi olamadım bu sevdanın
sana çok şey vermek istedim ama;
yüreğimi aldın aklımın derinliklerinden
daha ne yapabilirim ki??
Beklentisiz bir akşamüstünde
beklemeden çıktın karşıma
planlıydın,hazırlıklı;
top yekün savaş açtın bana
yağdırdığın kurşunlar seni delmişti belli,
beni nasıl yaraladın ..
Hedefinden çıkmış serseri bir kurşundun
yüreğimin derinliklerini okşayan
beklentisiz bir misafirdin
eziyetli ama ;
hoş bir misafirdin
misafir işte !
Ev sahibinin bağlı kuzusu misali
kurt mu kuzumu bilinmez hani ...
 Dostmuş?
Haberin ola
inanma ne dostu
kara gün dostu toprak gibi
gece gibi bir dost hani işte ..
Toprakla gece gibiydik senle
 örten ,gecemizi aydınlatan
bir dosttuk senle yıllar yılı
aynalarda dans eden yıldızlar gibi
göklerde yaşayan onurumız
sevdamızın başına diktiğimiz
bir mihraptık yüzümüzü sürdüğümüz
acılarımızdı bizi boğan,güldüren
olgunluk belgesiydi bizi yücelten
nişan falan değildi !!
Bir yılan gibiydin koynumda
diri,zehirli bir yılan
üzerimden atmaya çalıştığım
ama atamadığım bir yılandın !!
Kuşlar gibi sevimli
serçeler gibi sıçrayan ,
bahçemizde ötüşen
 zevk veren kuşlardık
kimse bizi yakalayamazdı ..
Özgürlüğü seven  kuşlardık
zıp zıp zıplayan
daldan dala konan kuşlardık
bir sapan taşına yem olan
kuşlardık !!!
Sıkıldım
her şeyden hepinizden
içimden bağırıyorum yürekten
yeter!
Yeter be yeter artık ..
Kimin umurunda,kim dinler
kim duyar feryadımı
sen??
Hiç duyman umrundamı ...
Bu sevdayı duysalar
ne yaparlar ??
Asarlar beni asarlar
ayağımdan asarlar tersime
ters doğmamışmıyım
neden asacaklarmış peki!!
Yanlış yapan tek ben miyim??
Birde ben yapayım istemişim çok mu !!!
Asın beni ipe değil
gönlünüze asın yerim orası
ama gene de siz bilirsiniz hani!!!
Bana korkak diyorlar!!
Asıl korkak onlar ..
Neden mi ??
Onlar daha iyi bilir benden
neden mi??
Beni kaybetmekten korktukları için
korkarlar haberleri yok
Bir tiyatroda oynuyorum
yaşam tiyatrosu adı
hem de öyle bir tiyatroki!!
Oyuncu tek ,tek kişilik
ama dublör çok ..

Paylaş: