Uzanabilmek.
Uzanabilmek, el değmemiş güzelliklere,
Ağrı dağındaki bir çiçeğe,
Cudi dağındaki çocuğa,
Ve de;
El değmemiş, gün görmemiş,
Güzelliklere uzanabilmek
Senle;
Uzanabilmek umuda, uçsuz bucaksız ,
Gökyüzüne, sevgilere uzanabilmek en çok
Kavgaları yararak, okyanusları aşarak,
Bir güvercin gibi uçarak gözlerimde,
Tüm renklerle, koşarak uzanabilmek,
Güzelliklere, sevinçlere ...
Bahar...
Bana bahar anlat dizelerinde,
Çiçekleri, arıları, kelebekleri,
Doğayı anlat doğallıklar içinde.
Bana sevdayı anlat,
Yatır dizlerine, kucağımda çocuk ol,
Deliliklerden söz et en çok;
Saçmalıklardan da
Bana, baharı anlat
"baharda nisan fırtınasını",
En çok
Nasıl yakalandığımızı,
Islandığımızı anlat en çok.
Bahar kokan bizi yaşat en çok,
Yaşadıklarımızı anlat
Her baharda bir nisan gününü anlat,
Garsonluğumu anlat en çok,
Hizmetkârlığımı yaşat bana en çok
Senle olan duygularımı yaşat,
Kulaklarıma fısıldayan nağmelerini,
Saçlarıma taktığın;
Kır çiçeklerini anlat en çok.
Bana baharı anlat en çok.
En çok da;
"baharda nisan fırtınasını" anlat...
Hisler sokağı
Öyle bir sokak ki burası;
Dolu dolularla yaşanmış
Her kapısında bir sevdalı,
Her kaldırımında açlar,
Her taşında bir yalnızlık,
Her tabelasında sensizlik.
Ordu ordu, umut geçer bu sokaktan.
Güzellikler geçer yürüyüşlerden,
Bacalarından umut tüter,
Tütün kokuları sarar beni bu sokakta
Nara atan sarhoşlar geçer bu sokaktan.
Hanlar var bu sokakta,
Hamamlar var en çok
El değmemiş güzellikler var,
Huzur da var, huzursuzluk da
Kavgalar da var, barışmalar da
Sende varsın, ben de
Hayat var en önemlisi,
Hastalar var umut içinde,
Umutsuzluklar var, vazgeçemediğim,
Umutla dolu kayıplar var bu sokakta
İnsan var, insancıklar var,
Hayvanlar var, kediler gibi,
Çöp kutularını karıştıran köpekler de var,
Kuşlar da var ekinler gibi,
Bollukta var, yoklukta,
Açlık da var tokluk da
Sensizlikte var ölüm gibi
Sonsuzlukta var ömür gibi,
Sen gibi
Sisler var, bulutlar var,
Güneşler var, ışıklar var,
Sokak lambaları var,
Karşılaştığım senler var,
Her köşe başında bıraktığım,
Çocukluğum var,
Dedemin aksakalı,
Nenemin nur yüzü,
Babamın dürüstlüğü,
Anamın kadınlığı var,
Namusumuz var bu sokakta.
Hislerimiz var, duygularımız var.
Bu sokak hepimizin.
Buğulu gözler var, umuda,
Sıcak kalpler var sevgiye,
Ölümüne yaşamaya.
Ölümü; bile bile yaşamaya.
Bu sokak hislerle dolu,
Duygularla yoğun yaşamaya.
Sokak lambalarında;
Isınan kar taneleri var eriyen
Yağmur çiseleri var saçlarımdan akan,
"hisler sokağı" var
Hislerimi dolduran...
Hoş...
Hoş geldin
Hoş bulduk,
Hoşça kal,
Hoş bir anı,
Hoş bir çocuk,
Hoşlandım,
Isındım "hoş" bir dünyaya
Hoş bir ve daya,
Hoş bir sedaya,
Dostluğa, insanlığa,
Hoşça vakit geçirmeye,
En çok da,
"güle güle ye "
Yolun açık ola,
Yolumuz yoldaşla dola,
"güle güle "ye, hoşça kalaya,
En çok da;
Hoş görmeye...
Farklı
Farklıyı sevdim, zoru sevdim,
Anlam buldum bunlarda,
Fark edilmeyeni sevdim,
Zıtlıkları sevdim inadına
Kargaşayı sevdim de,
Huzur buldum sonunda
En önemlisi,
Farklıyı, zorluklarda yaşadım
Beş duyu
Birlikte koklasak,
Birlikte duysak,
Birlikte dokunsak,
Birlikte tatsak,
Birlikte hissetsek.
Ne güzel olurdu…
Bir olurduk,
Tekten tüme varan,
Tümden teke inen
Ben olurdum,
Biz olurduk
Öldüğümde
Kimse gelmesin,
Kimse ağlamasın,
Yas da istemem
Ölen ben değilim,
Siz olan bir ben,
Bende birleşen "biz"ölen
Sizlerle gidiyorum,
Gerek var mı? Başka şeye
Acılar,
Her şey gibi onlarda bitecek,
Unutulacakmış gibi olsa da,
Anı olarak kalacak
Acılar, acıtıp da geçecek,
Tatlı anlar kalacak belleğimde.
Sen gibi güzellikler kalacak içimde,
Çocuklarım gibi;
Gelecekler olacak hep,
Ben gibi yalnızlıklar ülkesi,
Yanardağ patlaması "biz" gibi yüreğimde
Acılarımı, pınar suları yıkamalı,
Kekik kokuları almalı dağ olan beni,
Acılarım, yeşilliği unutup,
Çiçeklenmeli top top,
Yedi veren gülleri gibi