Bir nikâh kıyılıyordu habersizce
Sessizce, ağlamaklı,
Kanamalı bir nikâhtı
Gönül kabesinde, sevgi yıldızlarıyla,
Bir dağ evinden yüce
Işıl ışıl, başak başak
Bir gönül nikâhı kıyılmıştı habersizce
Şahit? Kimdi?
Tanrım kıymıştı bu nikâhı
Işıklı bir gecede sevgiyle
Kıymıştı bu nikâhı
Bozmaya;
Kimin gücü yeterdi,
Kimin engeli, emri bitirirdi ,
Bu sevdayı bu birlikteliği,
En önemlisi bu kavgayı
yansımalar
Şöyle bir şey hatırlıyorum fizikte
Yansımalar,
Birde kanunları
Neydi sahi?
Gelen ışın,
Yansıyan ışın,
Giden ışın...
Hepsi aynı düzlem üzerinde mi ?
Olurdu?
Sahi unuttum ama
Hatırlattınız bana
Tüm kanunları ve kanunsuzlukları...
Borcumu?
Ödemek istiyorum borcumu;
Herkese...
En çok da vefa borcumu
Gönül borcumu tüm sevdiklerime ve
Sevenlerime ama
Nasıl?
Zor olanı bu işte...
Saflık...
Siz;
En saf değerimsiniz,
Nasıl mı?
Bozulmamışlığınız
Nasıl gizliyse bir yerde
İşte bendede gizli ki
Ondan anlaşabiliyoruz
Derinliğine.
Toslamak
Kafamı tosladım bir tünelde
Duvarlara, sonsuzluğa tosladım
Karmakarışık değilim aslında
Ama toslamışım işte
Habersizce ansızın
Anlarla yaşamışta,
Anılarla boğulmuşum
Nefesim kesilmiş ama
Yaşama bayrak açmışımda
Ayakta duruşum buna...
Seni...
Yalnızlığa terk edemem
Öyle bırakıp gidemem
Gitmeni hiç istemem
Ölüme bile senle,
Öfkemle birlikte gömülmek
Mahşerde bile yanımda
Sen olmalısın sen...
Sadece sen...
Yalnızlığım sen olmalısın
Sensizlik bensizlik gibi
Tek bir kalem.