İŞKENCE ÇOCUKLARI
Ayağı yalın, karnı aç,
Burnu sümüklü, başı dumanlı
Bu çocuklar BİZİM
Savaşta, açlıkta
Benim ülkemde Güneydoğuda,
Doğu sınırlarında,
Afrika’da, Somali’de,
Bosnada, Körfezde,
Ortadoğu’da...
Gözleri kısık, bakışları donuk
Bu çocuklar BİZİM.
Ailede,
Nedensiz kavgalarda?
Bunalımlarda, arada ezilen,
İşkence çeken, inim inim inleyen
Suçsuz yavrularımız
Onlar hiç suçlu doğmadı
BİZ kirlettik onları,
Geleceğimizi biz mahvettik
KİM suçlu kim?
Onlar; masum, cam gibi pürüzsüz
Su gibi berrak, saf
BİZ mahvettik onları
Ezici gücümüzle, biz kararttık onları
Suçlu BİZ
HİPERMETROP uz
Biz yakını göremeyiz.
Uzakları görürüz.
Çünkü bizim gözlüklerimiz
Hipermetrop sevgilim.
Belki de hiçbir şeydi, öfkelerimiz,
Doğamız buydu.
Ne sendin engel, ne de bendim,
Tek engel biz ve sevgimizdi.
Sınırsız hayallerimiz,
Ve de isteklerimizdi...
Sen deki ben fazlalığı,
Bende ki biz fazlalığıydı,
Çelişkimiz
GENİŞ OVALAR
Ben geniş ovaları severim,
At koşturmalıyım, yüreğimde.
Ölümüne sevdalı, sınırsız geniş,
Engelsiz, korkusuz,
Bizi yaşamalıyım.
Koşturmalıyım özgürce.
Koşu pistim sen olmalısın,
Özgürlüğüm biz olmalı,
Geniş ovalar dar gelmeli,
Sevdamıza, birlikteliğimize,
Paylaşımlarımıza
HER ŞEYİN ŞEREFİNE
Bir şişe şarap açtım.
Bir pakette sigara
Sabaha kadar içtim
Yaşadıklarıma, bize
Ve her şeyin şerefine.
Kendimi buldum...
Şükürler TANRI ya...
SENİ BİLE
Anlayamadım,
Neden bu kadar daraldığımı,
Ve de dağıldığı mı?
Bu kadar buruk yaşamadım hiç.
Gökyüzü bu kadar genişken
İçerim daralmış iyice.
Alnımı sevginin ördüğü
Demir parmaklıklara dayadım.
Seni bile;
Özlemek istemiyorum bu akşam.
Rüzgâr, fırtına esiyordu...
Seni bile;
Özlemek istemiyorum bu akşam.
SENİ DÜŞÜNMEK
Dün akşam seni düşündüm.
Hayalimdeki bir düştü gördüklerim.
Yalnızlığının martı kuşu
Garip, ürkek çekingen
Bakma yazdıklarıma
Aslında tutucu, muhafazakâr,
Ayıpsız, özürsüz, namuslu,
Tabirince
Sınırsızlık şiirlerde kalmış
Gelenekler, görenekler
Ve de Anadolu da büyümüş
TÖRELER sinmiş içine
Yalnız da olsa,
Kimsesi kendisi de olsa
Ama namusluca, ama onurluca.
SANAL AŞK
Sevdik
İşte 18 yaşımızdaki gibi
Çocuk saflığı ile
Sen Sevdin biliyorum
Ömründe iki kez yaşadın
Ve dedik ki
İkinci bahar
Başkada yaşamak
Tövbeler tövbesi
Yazdık bunları
Yüzümüze demek
Yüzümüzü görmek
Biliyorsun
ÖLMEME dek
FARKETMEZ BİRİNE
Karanlık gecelerimin,
Tek ışığı oldun
Sen; kara sevdalım,
Onurum, çılgınlığın,
Ve de yalnızlığımın bekçisi
Biz Anadolu da büyüdük,
Etraftan duyduk, okuduk,
Ama hep törelerimiz ağır bastı
Sadece kocamız desin istedik,
Başkasından duymak;
Ölümdü ölüm
Kızmayın
Sınırsızlığımızı bu duygular sınırladı
Sevdik delicesine
Tutkularla yaşadık,
Sevdalarımıza
Ama biz Anadolu da büyüdük,
Yanık ezgilerle büyüdük,
Ama namusluca, ama onurluca
SEN
Mangalda sönmüş ateşi karıştırdın,
Ama, öyle bir kıvılcım yakaladın ki
Sönmesi imkânsız
Bu da bendeki sana duyulan
Minnet ve sevgidir
SAF
Sen;
Bu aptal, genç kadını sevdin
Delicesine
Saf ve aptal öyle mi?
Bilirsin!
Aptal değil, saf olabilir
Ama aptal asla değil
Tam bir SEVGİLİ
ORTAK DUYGU
Hep duygularımızı okudum
İçimde ki ortak duygularımızı
İnkâr etsek de, yan çizsek de
Beni kırsan da,
Horlasan da,
Ortak tek şeyimiz;
Sevdamız,
Kavgamız,
Bundan daha iyi
Ne olabilir ki?