Uyumluluk ilkesiyle ne kadar ileriye gidebildik?? Uygun, uyumlu ve herkese
Evet’lerle ne kadar mutlu olabildik? Ne kadar kendimiz olabildik. İçimizdeki
Benle dışımızdaki dünya arasında ne kadar sıkışıklık yaşadık. Artık zamanı
Geldi diye düşünüyorum, geç kalmışlığımızı bir yana iterek kendi tercihlerimizi
Düşünelim ve içimizdeki o sağduyu ile hedeflerimize kendimize koşalım... bakalım
Görelim ki ne kadar mutlu olacağız, birde ne kadar azınlıkla ne kadar çoğunluk
Mutluluğu yakalayacağız yaşamımızda...
En büyük savaşı kazanabilmek nedir sizce? Bence kendi huzurumun savaşını
Verebilmek ve iç barışımı kazanabilmek kadar sevindirici bir şey olamaz, bunu
Kaç kişi başarabiliyor acaba !Başarmalıyız, kendimiz olabilmenin onurunu,
Sevincini yaşamalıyız.. İç çelişkileri yok etmek hiç de kolay değil, ama iç çelişkileri
Çözmeden nasıl mutlu, umutlu olabiliriz... ne istiyorum? eksikliklerim nedir? Neye
İhtiyacım var? işte üç anahtar kelime sizi mutluluğa götürecek ama bunları düşünürken
Yalnız yaşamadığımızı da dikkate almak faydamız gereğidir... Gerisi boş, hikaye diye
Biliyorum... İşte tüm tercihlerim, beni mutluluk sokağına iten içimdeki beni sağlayan güzel
Tercihlerim ve en önemlisi kendim olabilmek...
Özgürlük denen şey yok inanmıyorum ancak kendi tercihlerimizin kısa yolları var
Bizi mutlu eden, barışa götüren ve toplumsal barışa bir damla katan kendi öz saygınlığımız,
Kendi özelliğimizdir diyebiliyorum... Şunlar hiç sevmedim... Falancanın karısı, onun bilmem nesi?
Benim bir adım olmalı, kimliğim olmalı oda bütün tercihlerimin toplamı sevgi güven kesişmesi
olan bir sembol olan adım olmalı sadece... ne soyadım, ne nerden geldiğimin önemi olmamalı
hepsi bir maske değil mi?? Gerçi “kendim” olabilmemde emeği geçenler?? Etkenler onlar önemli
ama gerçek kimliğimi etkileyen o doğal sonuçlara saygıyla ve sevgiyle gülümseyebiliyorum sadece...