Yüzyılımı dörde böldüm
her bölümü bir mevsim
biri kaldı üçü gitti
karlı tipili kışı gitti
geriye
yemyeşil bir BAHAR kaldı
Rıfat ILGAZ
Bu şiir ben yaşta olanla için geçerli diye düşünerek yazdım... orta yaştaki insanlar... üç mevsimi geride bıraktık sayılır... ancak tipili kışı henüz üzerimden atamadım... edebiyatla atmaya çalışıyorum bakalım... az kaldı... baharlar hep kısa sürer nedense... ancak anlamlı ve güzelliklerle dolu yoğun duyguların tadını ruhumuza sindirerek gelip geçer... baharlar insana AŞK’ ı SEVGİ’ yi anlatır... insan olmanın gereğini yaşatır baharlar... bahar şarkıları, bahar türküleri, nisan yağmurları... işte duyguların baharı şimdi... yaşanmalı hem de doyasıya...
Tam da ayağımın tozuyla gelmiştim İzmir’ den Antep’ e... şiir/duygu yüklemlerimle... neden bizim şehirde böyle etkinlikler yok diye geçirmekteydim... maillerime şiirleriyle takılan bir genç... mail adresi siiradam@tnn.net... Aferin Mahmut Yıldırım sana ve sen gibi duyarlı insanlara... Önce şiir kitabıyla ziyaretime gelmişti... bir söyleşiye davet etmişti ancak işlerim dolayısıyla katılamamıştım... şimdi adımı programa koymuş... “bekliyoruz hocam” diye geldi... Aferin size... geleceğim... ölmezsem gelirim mutlaka... ancak herkes gelmeli diye düşünerek buradan bir davetiye çıkartmak geldi içimden... SABAH gazetemize teşekkürler... ANTEP kültürü için verdikleri destek büyük... yazıyorum işte... sizler de okuyorsunuz... sağ olsunlar... önce yerelde sesimizi duyurmalıyız... yerelde yapılacak çok iş var diye düşünmekteyim kültürel ve her anlamda...
Merakla sordum Mahmut’ a nasıl bir topluluk diye... “İlimizde deneme, öykü ve şiir alanında faaliyet gösteren bir grup kurduk hocam...” diye başladı söze... amatör değil belli... insan bir şeyler üretiyor da onu eyleme koyabiliyorsa amatörlük bitmiştir diye üşünmekteyim... BAHAR grubunun katkılarıyla Şiir ve Türkü dinletisi düzenlemişler... Neler mi yapacaklarmış? Şiir okuyacaklarmış... Katıldığım kitap fuarlarında çok etkilenmiştim... hoşuma gitmişti... bunları ilimizde yapmak daha sevindirdi beni... Kimler mi katılacakmış? Şiir ve edebiyata gönül vermiş sevgi dolu insanlar... hem de çıkarsız, beklentisiz, parasız... gönüllü yani... hem de bu devirde... Antep gibi bir yerde... Aferin ya da helal olsun size demek az değil mi? Bir şölen... nevruz gibi... ne güzel... geçen yıl İstanbul da KİTAP-tek fuarında benzeri bir dinleti de konuktum... çoğunluğu Boğaziçi öğrencisi ve üniversiteli tıklım tıklım bir salonda... acı dolu bir ölüm şiir okumuştum... çoğu kişiyi ağlatmıştı... duygulanmıştım... içinde öldürüldüğüm üniversitemi de yazmıştım satır aralarında... iyi bir şiir okuyucusu değilim ama etkilenmişti insanlar sözcüklerimden... keman eşliğinde ilk defa yaşamıştım unutmuyorum... bir öğrenci “öğrenciler adına yüreğinizden öperim hocam” demişti... ben de “bu şiiri mesleğe ilk başladığım üniversitemde okumayı isterdim... diye yanıtlamıştım... oldu işte... sevindim şimdi... ancak “yağmur duası” okuyacağım bu defa... yeter artık acılar... onlar da olacak ama her şeyi olduğu yerde olduğu mekanda bırakmasını da bilelim diye düşünüyorum artık...
İşte böyle sevgili Antepliler... hemşehrilerim demek istemedim siyasiler gibi... madem bu şehirde yaşamaktayız elimizin ucuyla da olsa kültürel değerlerimizi yaşatan şiirlerimize, öykülerimize, türkülerimize, kültürümüze sahip çıkalım... sanayiimiz iyi ama kültürümüz berbat... değerlerimizi gösterişten uzaklara taşımayı bilen doğal/duyarlı insanlara ihtiyaç çok... başaracağız... az kaldı... SONBAHAR gelsin bakın neler olacak bu kentte... onurlarla kültürel mozayığımızı toz toprağın içinden çıkartacağız hep birlikte... bir halk bilimler topluluğu vardı 80’li yıllarda Gaziantep ODTÜ’ de... o topluluğu üniversite/halk olarak bütünleşerek yaşatmak bizlere düşmekte... yapacağız da... söz verdim çok insana... hep birlikte yapacağız... bunun adı ne diye düşündüm şimdi? En büyük SOSYALLEŞme, en büyük RUHSAL terapi...
Bir ZEUGMA kentinde, Ömer Asım Aksoy Konferans salonunda üniversite ve halkın buluşması... geçmişte pek yapılamadı... hep ayrı kaldı... üniversite bir tarafta, halk bir tarafta... ancak son yıllarda BAHAR şenlikleriyle valilik, rektörlük, halk içi içe kutlamakta BAHAR’ ın gelişini... hadi bakalım... gelmenizi istiyorum... katılmanızı... duygulanmanızı... pek çok radyonun katılımı da olacakmış... olsun elbette olmalı... vakit ayırmalı diye düşünüyorum... ruhen temizliğe/zenginliğe daha çok ihtiyacımız var... herkesi görmek istiyoruz bu davette... insan olarak yüreğimizle katılabilmeliyiz... ve nice baharlara, anlamlı şölenlere...
Yer :Gaziantep Üniversitesi, Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu
Tarih : 6.05.2004- Saat:15:00
BAHAR Grubu ve EDEBİYAT topluluğu Öğrencileri katkılarıyla... Ben’ den “Yağmur Duası” şiiri...