25.Mayıs.2003 sabahı... Aldım kızımı yanıma düştüm “BAHAR ŞENLİĞİ” yoluna... Gaziantep Anadolu Lisesine uzandık bu uzayan “Bahar Şenliklerinin” en doyumsuzuna... Bu yıl Bahar uzadıkça uzadı... Şenlikler de bir o kadar uzadı. Doydu millet eğlenceye daha sı... Yok artık.. Yetsin bu kadar eğlence,kültür alış verişi... Rahatladık sonuçta değil mi? Bahar Şenliklerine bir ucundan takılmayan umutsuzlaşmasın. Seneye mutlaka ama mutlaka katılsın. Nasıl mı? Duyacak bir şekilde kulağını, gözünü açarak. Hiçbir şey göremiyorsanız suç benim mi?
Ana kız yanyana bir Pazar keyfi birkaç saatliğine... Okula girişte anladım “Bahar Şenliği” rehavetini... Güzel bir okul, sade bir şenlik. Günlerdir o “Bahar Şenliği senin bu Bahar Şenliği benim”.. Bilgisayar İngilizce Kurs tanıtımlarım, Kitap satışlarım derken yorulmuşum... Sanki dinlenmek için gelmişim... Bir grup öğrenci basket oynuyor, eski mezunların futbol maçı, step yapan gençler, standlar sade ve özel. Olduğu gibi bir gün bu gün. Ekonominin ön plana çıkmadığı, maddenin gizlendiği bir gün. Öğrenciler farklı, veliler bana benzer. Kendimle buluşmanın rahatlığı içinde bir masada oturup dinlenerek bunları yazabilmek güzel. Birkaç eski mezunla Amerika TOEFL sınavlarından konuşuyoruz.
Başka neler mi? Internetten araştırarak, kendi buluşlarını, ağaçların altına kurdukları Kimya Labaratuarı ile bizlere anlatan zeki çocuklar. Aferin sizlere aferin Fen Öğretmenlerinize... Geçen gün Edebiyat ile ilgili yazmıştım, darılmayın şimdi neden biz yokmuyuz diye! Birkaçına uzattığım kağıda deneylerini yazdılar sizlere ulaştırmam için. Ben istedim yazmalarını, yok demediler. Sadece karşılığında Cevizli Antep sucuğu, muskası almamı istediler. Başlarını okşadım “Aslan çocuklarım” diye... Böyle çocukları kim sevmez! Anadolu Lisesi Antep’ in adını çok duyurmuş bir okul... TÜBİTAK gibi kuruluşlardan ödüllerini okumuştum bir toplantıda.. Normal olan da bu değil mi? Bu okula ödüller yetmemeli...
Önlüksüz gezdiğim Laboratuardan birkaç deney;
YAPAY VOLKAN: Alçıdan yapılan maket volkan’ ın içine amonyum dikromat konuluyor. Amonyum dikromat yakılınca Coğrafyada gördüğümüz Volkan patlıyor... Görmeye değerdi...
HAVAİ FİŞEK: Sodyum Klorat+Şeker(tozu eritecek), üzerine sülfirik asit damlatınız, oluşacak görüntüyü seyrediniz. Dikkat:Öğretmen Kontrolünde yapınız... Çok güzel idi, görmenizi isterdim...
YANMAYAN KAĞIT: Etil alkol ile tuzlu su karışımı. Kağıdı karışımın içine batırınız. Kağıdı yakınca, sadece alev çıkar, ama kağıt yanmaz...
VOLTA PİLİ: Elektrik akımı olmadan elektrik üretme. Çinko ve Bakır çubukları sülfürük asitli suya daldır, kablolarla voltmetreye bağladığınızda 0.9 volt gösterir...
YAPAY KAN: Demir III Klorür ile, potasyum tiyosiyonat karıştır.. Bir bıçak alıp kolumu kesmek istedi bir öğrenci. Korktum, ama anladım hileyi... Keser gibi yaptı, dokundurmadan koluma damlattığında karışımı kan akıyordu... Güldüler /-Hocam işte filmlerde kullanılan kan bu dediler...
Aman haaa bu deneyleri bilen birileriyle yapın lütfen, sorumluluk bana ait olmasın da...
Bu birkaç deneyin formülünü cevizli Antep sucuğu ve muskasına karşılık yazdılar... Haklılar! Parasız ne oluyor ki! Ama değerlerin “Para ile ölçülmediğini” bana Anadolu Lisesinin zeki öğrencileri bir kez daha anlatmış oldular... Bir de şunu yazmak istedim... Neden bu kadar güzel bir okulda katıldığım son derece kaliteli birkaç etkinlikte BASIN hiç yoktu. Özel okullar önemli ama Güzel olan Devlet Okullarımıza gelebilecek hiç mi bir muhabir yoktu? O kadar kaliteli çalışmaları nasıl basın kaçırdı Antep’ te diye düşündüm... Sordum Basına neden haber vermediniz diye!! Verdik dediler. Acaba çok mu yoğundular? Umarım bu satırlarımı okurlar. Aslnda çok şey kaçırmaktayız paranın peşinden koşarak değil mi??
Bu okul farklı idi ama nedense çok sevdim... Kızım için değil, yanlış algılamayın. Sadeliğini, yalın oluşunu sevdim bir de doğallığını...
Öğrencilerini, öğretmenlerini, idarecilerini, müdürünü kutluyorum... Vedat Hoca sizi takdir etmekteyim genç yaşınıza rağmen... Çocuklarımız sizlere emanet, sağ olun...