Fırat coşmuş. Sessizliğini bozmuş bu bahar sabahında. Nükleer bir savaş bitmiş. Fırat’ın bulanık, çamurlu suları ak, berrak, köpük köpük akmakta... Öfkeler dinmiş, yürekler heyecanlı uyanmış 3.Mayıs.2003 sabahına.
Bir “Bahar Şenliği” estirmekte bir Fırat Okulun da. Rahmetli Mustafa Ersoy’un Antep’e armağan ettiği bu güzel okul çocuk, kuş, genç yüreklerle baharlanmış, kucaklaşmakta... Nasıl mı? Heyecanla, umutluca...Güzel bir şehrin güzel insanları doldurmuş Özel Güney Fırat Okulları’ nın bahçesini. İki kadın liderliğinde güzel bir ekip koşuşturmakta... Gaziantep’ te yetişmiş, çok insana emeği geçmiş iki değerli kadın. Bir Özel Eğitim Kurumu çalıştırmanın zorluğunu en iyi bilenlerden biriyim diye geçirmekteyim içimden. Ve gül yüzlü Eğitim gönüllüleri.. Fethiye Hanım, Gülgün Hanım. Hanımlığın dışında, çocuk heyecanı ile koşuşturmaktalar, çalışmaktalar... Yüreklerinde ki heyecan gözlerinden okunmakta... Ne güzel... Böyle kadınlarımızla gurur duymaktayım. Antep’ li kadınlar örnek almalı bir Fethiye Hanımı, bir Gülgün hanımı. Ve nice üretken, paylaşan kadınlarımızı kutlamak istedim buradan.
Bütün kadınların sanatsal bir yönü mutlaka vardır diye düşünmüşümdür. Beyniyle, yüreği ile,yemeği ile, dikişi ile, nakışı ile, çocuğuyla sanatkardır kadınlar... Kadın yaratıcılığı Tanrının kadına verdiği en değerli armağandır değil mi? Doğurgan yaradılışı ile bir erkeği tamamlayan kadın gücü değil midir? Hani “bir erkeği rezil edende, vezir edende kadındır” sözü ne kadar haklı değil mi? Tabii ki kadın yaratıcılığına destek veren anlayışlı erkeklere de saygım büyüktür. Aslında erkeği kadını yok..
Varolan, bütün olan“İnsan”dır. En büyük değer “İnsan faktörüdür”, doğru olan da budur diye yazmak yakıştı şimdi. Biz yine de bölücülük yapmadan “İnsan” olarak bir şeyler yaratmaya çalışalım. Bir bütün olarak biz olarak devam edelim yolumuza ki güzellikler daha anlamlı olsun... Vazgeçilmezliği yakalayalım bir nokta da..
Güzel bir Fırat Okulları günü. Velisiyle, öğrencisiyle, ziyaretçileriyle farklı, özgün, duygulu bir gün. Çocuklar; kuşlar kadar özgür salınmakta, rüzgar çiçekleri gibi dans etmekte, bahar kadar gülmekte, fırtınalarla eğlenmekte, umarsız güzellikler ile... Bahar kapılarımızı zorlamış. Uykulu beyinlerimizle bakmaktayız kırlara, doğal güzelliklere. “İnsan haklarıyla insandır” diye bir söz beliriyor belleğimden. Yüreğim burkuluyor...Keşke diyorum keşke! Bütün okullarda böyle şenlikler olsa dünyada. Keşkesiz bir yaşam olsa özgürlüğün kucağında, barışın koynunda, sevgi ile... Ama inanıyorum ki olacak... Rahmetli Mustafa Ersoy gibi kurucular, Fethiye Ersoy, Gülgün Kın, Nurten Kale gibi kadınlar olduğu sürece güzellikler çoğalacak Antep’ te de Dünyada da...
Emeğinize saygılarımla, sevgilerimle... Ve nice “Bahar şenliklerine” Özel Güney Fırat Okulların da ve yeryüzünde ki bütün eğitim yuvalarında...