Gece yarısına bir çeyrek kala kadının gözyaşları yastığı ıslatmıştı... Ağlıyordu uzaktaki özlemlerine. Beklentilerine, beklemediklerine ağlıyordu. Hüzün kokusu ile sarılmış yastığına çatallanmış umutlarını döküyordu göz yaşlarından...

                Bir kadın ağlıyordu uzaklardaki kırmızı ışıklı evde... Eve gelen içkili kocasından yediği dayağın onurunun kırılışına ağlıyordu... Almanya’da bir kadın ağlıyordu... Nazizmin kadınları ağlamaz mı? Hem de nasıl. Ağlamanın ırkı olur mu? Sarı saçları yeşil gözlerine dökülmüş yoksul bir kadın ağlıyordu çaresizliğine. Yavrusuna sarılmış bir kadın ağlıyordu toplumun onuruna. Kaderine sarılmış yazgısına ağlıyordu... Her köşede gözyaşı damlaları... Evde, iş yerinde, genel evde... Dünyada gizli ağıtlar yakılmakta çaresizce gizli kayıplar adına.

                Neden kadınlar ağlar hep? Anaları ağladığından mıdır yoksa... Ağlamak bir boşalmaktır, rahatlamaktır ve güzel bir tavırdır aslında anlayana.. Göz yaşları rahatlatır insanı, dolu dizgin kederlere iyi gelir... Hem de nasıl... Ağlarız bizi ağlatanların haline... Ağlarız tertemiz umutlarımızın onuruna.. .Göz yaşlarımız kendimiz için akmaz. Nedeni; pisliklere, yanlışlara ağıttır... Ne ağıtlar yaktık biz... Ne kınalar sardık acılarımıza, heveslerimize... Ne töreler için onur savaşı verdik, göz yaşı akıttık... Yaşar Kemal anlattı bunları ne çok... Çukur ovadan başladı dünyaya anlattı, ödüller aldı doğrular adına..Biz duyduk duymayanın canı bilir...

                Arsızca gülenlere kızmaktayım ağlanacak hallerine. Kendini görmez olmuş insanlarımız karşıyı görmekten... Kendini unutmuşlar utanmadan habersizce... Bu ukelalık neden? Ne için insanlar bu kadar kibirli? Olamadıklarına mı dik başlılar yoksa? Kapris akmakta beden dillerinden, hileli adımları anlatmakta kendilerini... Yazık...Ağlamayın kadınlar... Ağlatmayın kadınlar...Kadınlar ağlar ise toplum dağlanmıştır; sonuç ortada ama.. Başka ne söz kalır geriye? Sözde kalmasın kadına saygı, sevgi... Ortalarda farklı dolaşan davranışlar yaralamakta biz insanları...

                           Bir çığlık geliyor idi satırlarıma başlarken karşı apartmandan... Bir kadın feryadı gecenin bu saatında süregelen... Kesik kesik ağıtlar vurmakta kulağıma... İçim ağlıyor ama... Küfür yakışsa idi kalemime keşke...

 

Paylaş: