sevişir yalnızlığım hayallerimle
mehtabın sevinçli şarkıları gülümser
sen düşersin aklımın uçlarına
utangaç beynimin mavi tonlarında sevişmeler
dağılır rüzgarın serin muştusunda
gözlerin gözlerime yıldızlarca çoğalır
ve çiy damlaları kadar serin bakışların
akar yüreğimin denizlerine umarsızca
sevişir yalnızlığım hayallerimle
bazen martı çığlıkları olur yüreğim
denizler boyunca çırpınır kanatlarım
sevdana vurgun yüreğim
taşkın bir sel gibi
ama sensizliği yaşamak
durgun bir iklim şimdi ...
yüreğin bir uçurum olur
yanı başında ben
ellerimde güller uyurum
yüreğinde ben
gözlerim saçlarını okşuyor
bulutları okşar gibi şimdi
bir martı olup gökyüzüne
yakışmak istiyorum
ve mavi renkler taşımalıyım
umutlu baharlara
gülümse a benim gülüm
dirilsin yaşamın tonları
nehir olup akmak istiyorum
denizlere akmak gibi
yüreğine akmak istiyorum
mor menekşeleri koklamak gibi
seni koklamak istiyorum
yıldızlarda dolaşmak
usul usul
kahve yanığı gözlerinle
sevişmek istiyorum
beyniniz
bir çamur çöplüğü
güzellik adına
inşa edilen hiç bir şey yok
barakalar dışında
altın tepsilerde
sunulmasını düşlediğiniz
genç kızların körpecik gülüşlerini
kirletirsiniz
hin sırıtmalarınızla
siz
şiş göbekli beyler
kokteylimsi hınzır gecelerde
dalga geçen çürük beyninizle
gırtlağınızdan gelen akortsuz sesinizle
aşkı yaşayamazsınız
renkler simsiyah olur
dudaklarınızda kıpırdayan sözlerle
dönerim bir pervane gibi
çılgın bir hızla
karanfiller açarım
göğüs uçlarında öpücüklerimle
çığlıklar acı bir şarap gibi
kekremsi olur damarlarımda kan
nerede
bir küheylan gibi
şaha kalkmış sevdam
kırık bir ayna saklıyorum
göğsümden fırlayan parıltılarla
yüreğim çırılçıplak sevişmelerde
yalnızlığı terk eden sevdamla
ağzımın derisi kurumuş
çatlamış bir toprak gibi
susamış sevinçlere
öpüşler sunarım
gülüşlerimle
iklimlerin sönük gecelerine
düşlerimle ayaklarım dans eder
bir sevgili gibi sarınarak yere
çarpar deli imgeler
sıçrar sonra şiirler
fırtına olur göz bebeklerimde
birikir hazdan kaleler
ağlamakta yakışmaz
bir kadın kadar bana
duygular
bazalttan öte granit renginde
sert sular gibi yoğunlaşır dilimde
aşk bir gezegen gibi büyür şimdi
beynimin yırtık sayfalarında
goeşenin trajik komedisi saçmalığında
ilahiler parmaklarımda
delirircesine şarkılar yaratır
muzır bir fıkra gibi gözlerim
alevini yutar
dudaklarının durgun denizinde
okşarım saçlarının kızıl renklerini
haha heyt be
yalnızım şimdi
ağrı dağının görkemi gibi
ürkütürüm
iki tel ak düşmüş saçlarımla
ince belinin kıvrımlarını
çıt kırıldım kızların gülüşleri
tepemde demoklesin kılıcı gibi
iklimler gün olur dökülür
sararan yapraklarca
oblomovun aptal bakışları arasından
sende güneşe uç
avuçlarından kurtul tutsaklığın
sevişsin sere serpe tenin
özgürlüğün
süt beyaz maviliğiyle
dalga dalga sonsuzca ..
Göllerimi bırakıp denizlerine gelirim
sevişmek için seninle
Flora, çağlayanın karnında çırpınan kayık
isteğin masalı
tenime dağılan mıknatıs
yüzükoyun yatmasan göremezdim
sırtında bir bahçıvanın makas izleri
Sevdalılar Parkı'nda ağır yaralı
dudakların boynumun altında patlayan
yavru papatya
sokaklar bile göç ediyor Flora
saatler ıslanıyor
Tamburi Cemil Bey çalıyor seni anımsatan şarkıları
kente kanadı kırık melekler yağıyor
sevdamız yüksekten uçurdu bizi
sevdamız, siste dolaşan tavus kuşları
sarhoşum,körkütük sarhoşum
gönül sarhoşu,aşk sarhoşu,sevgi sarhoşu
içmedim sarhoş olmak için
hasretinle sarhoşum
ne ecel korkutur beni ne kara bahtım
şu fani dünyada mutsuz bir hayatım
nasıl geçse olur günlerim yılım
yoktur gönüllerde benim saltanatım ..
Ben senin ellerini hiç tutmadım,
Saçlarını okşamadım,
Gözlerine bakmadım,
Dizlerinde yatmadım,
Oysa ne çok isterdim
Ellerini tutabilmeyi,
Saçlarını okşayabilmeyi,
Gözlerinin içinde kaybolmayı,
Dizlerinde uyumayı.
Bizim deli,hoyrat sevişmelerimiz olmadı,
Tenini hissetmedim,
Kokunu almadım,
Zamanı paylaşmadım,
Aşkını doyasıya yaşamadım,yaşatamadım,
Oysa ne çok isterdim
Deli hoyrat sevişmeleri,
Tenimde tenini,
İçimde kokunu,
Zamanı paylaşmayı,
Aşkını yaşamayı,yaşatmayı,
Ne yazık ki olmadı.
sağ ol
çok neşeliyimdir
hele senin gibi biri çıkınca
karşıma
yalnızlığı unutup
daha da keyifli oluyorum
yanlış anlama
ben yakışıklıyım oldukça tanrın her zaman
dilediğini gönderir sevgili
kuluna
dua etmeyi bilmeyene
bile arka çıkar
merak etme sen
seni çok sevdim
tanrı kulu
sen şiirlere sığmayan güzellikte iken
henüz toprak varolmamıştı
uçsuz bucaksız okyanuslar
deniz kızlarıyla sevişmemişti daha
ve seni gördüğünde eros
henüz erkek olmamıştı
ey helin
istanbul ' un prensesi
ve şiirlere sığmayan güzel
sen benim her şeyimsin