Simya dönüşüm sanatıdır.Simyanın sırları ıstırap ve cehaleti aydınlanma ve mutlak mutluluğa götürmek içindir.Simya bir arayıştır ve arayış her zaman aynı şey içindir, mükemmelliktir.Nasıl altın bozulmadığı için mükemmel madendir, insan içinde mükemmelleşme acı, kuşku ve korkudan kurtuluştur.Nasıl gördüğümüz değil, ne kadar derin görmeyi istemek önemlidir, mükemmellik budur.Arayışlar bireysel yolculuktur ve her adım yalnız başına atılır.Bedenim aslında sınırlıdır ve tüm bir evrenle birdir.Ruhda sınır yoktur.Simya bu gerçekleri göz önüne serer.Akıl simyanın olmadığına inanır ve önümüzdeki yol her an değişir.Beynin haritasını çizmemiz mümkün mü? Hep enerji bulutları halindeyiz.Düşünüp hissettikçe çevremde o kadar ışık ve gölgeler oluşuyor ki anlatamam.Bazı ölümlüler parlak ışıklar gibidir, bazıları da sönük gölgeler gibi...
Simyaya göre dört element.Toprak, hava, su ve ateş gizemli bir şekilde yaşamı meydana getirmişlerdir.Cansız donuk molekülleri canlı bedenimize dönüştüren siz kendinizin simyacısısınız.Bu yapabileceğiniz en yaratıcı ve sihirli şeydir.Simya harikalarında sınır yoktur.Bu dönüşümler genelde bizi oluşturur, farkında olmadan gerçekleşir.Simyanın yeri hafızanın ötesinde zamansızlıktır.Simyacı, içindeki her şeyin bir başlangıcının ve sonunun olduğu zamanla sınırlı değildir.Anılar, hisler, hayaller ve fikirler bittiğinde halen varolan hayat dürtüsü sağlığımızdır.Bilgelik hayat doludur, bir adım sonrası tahmin edilmez.Düzen kaosun bir parçasıdır İçimde hissettiğim belirsizlik bilgeliğe açılan kapıdır.Arayan hep tehlikede olandır ve tökezlemeler mutlaka olacaktır, ama düşme olamaz ve; Düşen bizden olamaz...